Amerika Demokratlasti mi yoksa Cumhuriyetciler Demokrat kurku giyip DC'ye mi tasindi?? Amerikan 7 Kasim secimleri, Baskanlik secimleri olmamasina ragmen, yine de kuresel secim olarak algilandi ve buyuk bir ilgi gordu dunyamizda. Bunda suphesiz Amerikan Baskani Bush'a olan kuresel nefretin ve onun bir sekilde maglup gormenin inanilmaz hafifliginin etkisi buyuktu. Tabiatiyla Turk medyasinda bu kuresel coskuyu fazlasiyla yasadi. Bu esnada yeni secilen Demokratlarin ne kadar klasik liberal Demokrat kimligine sahip oldugunu soran cok olmadi, merak eden de. Belki bizi cok da ilgilendirmeyen bir konu idi. Nihayetinde Bush'un partisi yenildi ve hersey daha guzel simdi...
Yeni Demokratlari incelemenin onemli oldugunu dusunuyorum ben. Merak ettigim, Senato ve Kongre'ye gelen yeni Demokratlar ne kadar o bildigimiz Demokrat? Yani ne kadar neredeyse her zaman Cumhuriyetcilerin tam karsisinda duranlardan.
Ilk olarak kabul edilmeli ki, yeni gelen Senatorler ve bircok House temsilcisi ozellikle Kirmizi eyaletlerin cogunluklu oldugu yerlerden geldiler, ve secilirken o kitlenin kulagina hos gelen seyler soylemeliydiler. Nihayetinde bu politikadir ve politikaci halklarin duymak istediklerini soyleyerek onlarin sempatisini ve oylarini kazanir. Tabi burada parantez acip, yeni bircok Kongre uyelerinin ve Senatorlerin ozellikle "teker teker elle secilircesine" su an House speaker'i olan Nancy Pelosi tarafindan secildiklerini ve hazirlandiklarini hatirlatmakta yarar var. Nancy Pelosi (D-CA), her ne kadar ileri derecede liberalligi ile taninmis olsa da bu secim esnasinda ozellikle Kiliselere giden, gay evliliklerine karsi cikan ve gecmisi bir sekilde ordu ile kesisen bircok adayi Cumhuriyetcilerin karsisina cikardi. Demokrat adaylarin bu konularda
her zaman Cumhuriyetcilere karsi bukuk kalan boyunlarini duzeltmis oldu. Ornegin, bircok Demokrat adayi Kiliselerde poz verirken, diger bazilari is kartlarinin arkasina '10 Commandmend/Emri' yazarken bazilari da bol bol asker gecmislerini one cikardilar. Boylece hem herkesten cok dindar, hem herkesten fazla vatanini seven hem de herkesten fazla sosyal stotukocu kimligine burunduler. Geriye kalan, Irak'a kizan Orta Amerikanin, her gecen gun kuresellesme olgusu ile disariya kacan islerinin de kizginligiyla yonetime tavir koymalari ve oy vermemeyi yeglemeleri idi.
Isin ekonomik politikalari boyutuna gelince, Demokrat adaylar Ohio, Missouri, Virginia gibi, geleneksel olarak Cumhuriyetcilerin aldigi Eyaletleri bu sefer toparladilar. Bunda cok buyuk bir etken, fabrikalari Cin'e ve Hindistan'a ve baska bircok gelismekte olan ulkelere giden bu eyaletlerde, insanlarin kim onlara is guvencesi veriyorsa o tarafa karsi kaymasi oldu. Bu eyaletlerdeki adaylar McCaskill, Brown ve Webb inanilmaz bir 'protectionist' ve gocmen karsiti kampanyasi yuruttuler. Serbest ticaret ve kuresellesmeye acilan bu 'crusade/hacli savasi' ileride nasil bir sonuc getirecek gercekten merak konusu. Ozellikle imalat sanayiinde onbinlerce isini Cin'e kaybeden Ohio'dan gelen Sherrod Brown Cin'e karsi hem insani hem de ekonomik olarak sert yaptirimlari savunan kampanyasi ile Hill'e geldi. Ve korumaci politikasinda Pelosi ile cok iyi anlasiyor. Ama maalesef bu muhafazakar yeni demokratlardan Financial Times dahi memnun gorunmuyor su an. Nihayetinde Bill Clinton, NAFTA free trade anlasmasini imzalayarak bu konudaki acikligini ve politikasini gostermisti halbuki. Yeni gelen senatorlar ve temsilcilerin bircogu ise hem NAFTA'nin hem de CAFTA'nin hem de serbest ticaretin bircok ilkesinin karsisindalar. Iclerinde bu soylemlerini kitaplar yazarak savunanlar dahi var (Brown- The Myths of Free Trade).
Ote yandan Demokrat Arkansas Kongre temsilcisi ve Blue Arkansas Kongre temsilcisi ve Blue
Doglarin "whip'i" Mike Ross bu karisik durumu az da olsa berraklastiran bir demeci enterasandi ' Cumhuriyetciler koltuklarini liberal Demokratlara kaybetmediler gecen hafta, sadece "Blue Dogs/Mavi Kopeklere kaybettiler" (Blue Dogs/Mavi Kopekler konusu Wikipedia'da guzel isleniyor, isteyen oraya bakabilir) Simdilerde Turkiye'de dahi bircok insanin tanidigi yeni House speaker Nancy Pelosi'nin resmi spokeperson'u dahi blue doglardan kendi partilerinden degil de sanki baska bir partiden gibi bahsetmesi de cok ilgincti " Liderimiz Pelosi Blue Doglar ile beraber 110. ncu donemde beraber calismayi umuyor. Onlar partimizin onemli cesitlilik arzeden gorunumunun onemli bir parcasi diyor.
Yeni secimlerin 'degisim' getirdigi kesindir Capitol Hill'e. Fakat gorulen odur ki, yeni secilen House Demokratlarin icinde ciddi sayida "Blue Dog" grubu uyeleri vardir (su an 35 kadar ve fakat sempati duyanlar da var) ve bu muhafazakar Demokratlarin nerede nasil oy kullanacagi o kadar da net degildir. Dolayisiyla, 110. ncu donemde sadece Cumhuriyetciler Demokratlarla beraber is yapma yollarini aramayacak ayni zamanda Demokratlar'da orta yollari bulmada buyuk bir gayrete giriseceklerdir bu muhafazakar kesimlerini memnun edebilmek icin. Cumhuriyetciler elenirken yerlerine Demokrat partililer geldi. Dogrudur. Ama bunlar muhafazakar demokratlar. Ve bunlarin gay mariage, vergilerin ertirilmasi ve ucu acik harcamalarin kisitlanmasi gibi konularin herhangi birinde klasik liberal Demokratlarin istedigi yoldan gitmesi neredeyse imkansiz gorunuyor.Yani Capitol Hill'de isler daha karmasiklasti ama secimlerin galibi Demokratlarin kazancli sifatini daha ne kadar ve ne sekilde tasiyabilecekleri simdilik belirsiz.
Herkese happy turkey day...